13 Eylül 2012 Perşembe

Ne Giydim? | Ne Bulduysam Giydim! #3

Selam. Kaç yazıdır bitirirken "aman şöyle yapmayın, bu havalara kanmayın, hasta olmayın" diyordum ama resmen boğazımın acısından konuşamıyorum şu an. Neyse kendi hastalığımda sizin gözlerinizi yormaya gerek yok, hemen konuya geçelim.

Eğer blogu takip eden biriyseniz benim "şurada ne giydim, burada ne taktım, nereden ne aldım" blogu olmadığımı daha önce de belirttiğimi biliyorsunuz, o yüzden çok sık ne giydim yazısı yapmayı tercih etmiyorum. Bugünse tercih ettiğim günlerden biri oldu.





















Bana orası burası omuzlardan düşen, kesimi yamuk yumuk olan, pöfür pöfür hava alabilen şeyler getirin, ne renk, üzerindeki desen nasıl, bakmam bile. Öyle bir sevmek, öyle bir hasta olmak. Genel olarak neler sevdiğimi bilen annemin hediyesi bu da. Görür görmez ba-yıl-dım. Ve tabii ki giymeden edemedim. Utanmasam uyurken çıkarmayacağım hatta.

Üzerinde martılar uçuşuyor t-shirtümün. Çok tatlı. Gerçekten bayılmışım evet, sanırım duramayacağım sayfalarca üzerimdekinin ne kadar güzel olduğunu yazacağım. Bu durumu farketmişken hemen konuyu değiştirelim.

Altımdaki şortu uzun süre önce kot pantolon olarak lion'dan almıştım. Farkettiğiniz üzere artık bir kot pantolon değil. Okuyan da benim hiç kendiliğinden "şort" olarak alınmış şortum yok sanacak. Var, var. Azıcık sabredin onları da göreceksiniz :)

Kot şortumda herhangi bir zımba falan olsaydı fotoğraf koyardım ama yok, düz siyah kot şort. Modelini sevdiğim için bir şey eklemedim.


Gelelim takılara. Kolyem çok sevdiğim birinden hediye. Bileğime taktığım zincir aslında kolye olarak kullanılıyor, ama kanun hükmünde kararname yok ya. :) Bence bileğime de çok yakıştı. Yüzüklerimdense sağ taraftakini önceki "Ne Giydim" yazımda da yayınlamıştım, o kadar çok seviyorum ki yine taktım. İzmir/Alsancak'tan bir takıcıdan aldım onu. Sol taraftakiniyse Bornova'dan bir takıcıdan. Yüzük takmayı çok sevdiğim için aslında her parmağımı yüzükle donatıp dışarı çıkasım var ama tabii ki yapmıyorum öyle bir şey. Bir iki taneyle idare ediyorum maalesef.

Bu yazımı da böyle sonlandırayım artık. Yazının ana fikri ne ben bulamadım şimdi, bulan varsa haber etsin.

Bir de, siz imamın dediğini yapın, yaptığını yapmayın. Bu havalara kanıp böyle cıbıldak cıbıldak dolaşmayın. Hastalık fena vuruyor.

Bi sonraki yazımda turp gibi olmam dileğiyle, görüşürüz! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder